03 Mayıs 2024 - Cuma

Şu anda buradasınız: / İSLAM DEVRİMİ
İSLAM DEVRİMİ

İSLAM DEVRİMİ Hatice Dilek Öztürk

 

Başlığı görünce belki dünya siyasetine, ülkelere, mezheplere falan alıp götüreceğimi sandınız konuyu ama yanıldınız. Benim şahsım adına uzaklarda işim yok, önce ben, önce ben demem gerektiğini öğretti Rabbim! Sonra mesleğim. İnsanın kendine hayrı yoksa kazan kaldırmanın, yeni çeri isyanı çıkarır gibi meydanlara çıkmanın, yumruk, bayrak sallamanın anlamı yok kardeşler, kendimizi kandırmayalım. Belki bana kızıyorsunuz böyle diyorum diye, ama ben dostum gelin, eğri oturup doğru konuşalım.

Cihadın, sıcak savaşın boy gösterdiği onca toprak, onca bölge var yeryüzünde biliyorum.

Cadı kazanı gibi görünüyor dışarıdan değil mi? Ama vallahi, kazanda kaynayan cadılar, Müslimler değil. Niye mi?  Biz ölürsek şehid oluyoruz onlarsa leş, biz dul ve yetim bırakınca, analar yeni mücahitler yetiştirmek için kurşun yemiş gibi gece gündüz diş biliyor, onlarsa geride kalanlarını hastane ya da tımarhanelere göndermek zorunda kalıyor.

Onlar ordu hazırlarken parayla, uyuşturucu ile dopingle zor asker toplarken, bizimkiler daha silahın boyuna ermezken korkuyu yüreklerinden söküp atan gençler ben ben diye öne atılıyor. Karargâhı falan yok onların. Dağlar onların evi, otlar yiyecekleri ve kuşlar özgürlük türkülerine eşlik ediyor. Yüzleri ötelere dönük onların, dünya ayaklarının altında, sevdiklerini yüreklerinin en ücra köşelerine sarıp sarmalamış ufka, Cennete, Peygambere yürüyorlar.

Dağ tepe demeden toprağı ve suyu güneşi ve ayı ardında bizler gibi geride kalanların dualarını alıp rabbe yürüyor, şerefli bir mücadele için can diyeti ödüyorlar. Ve bizim kıytırık dertlerimize kim bilir oralarda duyup görüyorlarsa, acı acı gülüyorlar!…

Biz kendimize bakalım derken, ne demek istediğim anlaşıldı mı şimdi daha iyi?

Önce yüreklerinizde devrim yapmalısınız. Parti, cemaat, vatan kurtarmadan, ya da diploma, makam, rozet kapmaktan vazgeçip kendinize dönmeli her şeyi tekrar bir sorgudan geçirmelisiniz!

İslam’ı hâkim kılalım. Teklifim  ben müslim’im veya olmak istiyorum diyene, gerisi lütfen üstüne alınmasın.

Kim olacaksınız.  Allah’ın kulu. Farkında olsanız da olmasanız da kul olması gerektiği halde ömrü yiyip içmek, yatıp kalkmakla, heba edenlerden misiniz? Adınız, yaşınız, ırkınız, uyruğunuz hiç önemli değil. Adınız üstünüzde abduhu yani, Allah’ın kulu. Kulluğu kabul edenlere selam olsun. Allah’tan başka herkese LA deyip haddini bildirenlere kölelikten azad, olup kendine Âlemlerin Rabbini ilah seçenlere selam olsun!

Kimi temsil ediyordunuz bu güne kadar bilmiyorum! Ama artık Allah’ı temsil edin.”Ben Müslümanlardanım”  demekle şeref duyun. Resmi yâda gayri resmi, evde yâda sokakta her yerde Allah’ın dinin temsilcisi olup, yürüyen Kur’an olmayı başarıp, dostu ferahlatan, düşmanı çatlatanlara selam olsun!

Amacınız neydi ise şimdiye kadar bırakın olduğu gibi kalsın. Doğru amaca, yani rızayı ilahiye adanın. Bir ömrü benden razı olman için harcadım, saçım başım senin uğrunda ağardı diyebilmek ve bir an boş durmamak için artık ayağa kalkın. Niyetini Allah rızasına kelepçeleyenlere, doğru niyet, doğru amel ikizini hiç, kucağından indirmeyenlere selam olsun!

Nerden geldiniz derken, köyünüz, kentiniz, nesliniz değil, ruhlar âleminde verdiğiniz sözü hatırlatmaktı gayemiz. Hafızanızı zorlayın, olmadı mı Kur’an’la anımsayın. Orada bir söz verdiniz” Benim Rabbim sensin sen” dediniz. Ahde vefa gerek değil mi? Vefalı olanlara hala vefadan anlayanlara selam olsun!

 

logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul